30 Nisan’da Pitzling’te doğdu.
İç huzur, memnuniyetten
daha fazla bir şeydir.
İç huzur, acımızın ve suçluluklarımızın orta yerinde,
bize dünyayı çevreleyen sevgiyi gösteren bir ışıktır.
Alman Edebiyatı gündemini gençlik
yıllarındaki Nazi taraftarlığıyla elinde tutan Rinser, yazdığı roman ve kısa öyküleriyle birçok dile çevrildi.
Geleneklerine bağlı Katolik bir aile içinde yetişti. Münih’te öğretmenlik eğitimi alarak 1935
yılında Kuzey Bavyara’nın çeşitli okullarında öğretmenlik yaptı. Nasyonal
sosyalizme yakınlığıyla bilinen “Herdfeuer” dergisinde kısaöykülerini ve
şiirlerini yayınladı. Junge Generation şiiri
Adolf Hitler için bir methiye oldu. 1936 yılında Nasyonal Sosyalist Kadın
Çalışmaları’nda ve 1939 yılında Nasyonal Sosyalist Öğretmenler Birliği’ne
katılarak görev aldı.
1995 yılında Rinser ile
tanışan ve yaşamının sonuna değin arkadaşlıklarını sürdüren teolog, düşünür José
Sánchez de Murillo, onun hayatını kaleme aldığı biyografisinde yazar kimliğine
ilişkin ”yazınsal açıdan çok yetenekli,
tutkulu” biri olduğundan söz ederken öte yandan da Rinser ile daha önceki
yıllarda tanışmamış olmanın memnuniyetini dile getirir. Nedeni içinse ”Onun Hitler’i onurlandırdığı şiirleri
önceden zaten bilinmekte. Ancak bu sadece bir kırılma noktası. Henüz genç bir
öğretmenken Yahudi olan okul müdürünü ihbar etti. Böylece Nazi devletinin gözüne
girerek kariyerinde ilerlemeler sağladı” der ve Rinser’i bir Nazi-Pedagogu
olarak adlandırır.
1939 yılında ailesinin tüm
karşı çıkışlarına rağmen orkestra şefi Horst-Günther Schnell ile evlendi. Bu
ilk evliliği süresince Braunschweig ve Rostock’ta yaşadı ve iki oğlunu da
burada dünyaya getirdi. 1942 yılında evliliğin son bulmasının ardından 1943’te
Schnell doğu cephesinde öldü. Bu evliliğini, ailesinden kopuşunu Den Wolf umarmen adlı özyaşamöyküsel
kitabında kaleme aldı.
1941 yılında, yetişkinlerin
dünyasını anlamaya çalışan beş yaşındaki bir kızın Birinci Dünya Savaşı
sırasında deneyimlediği anılarını öykülediği das gläserne Ring kitabı 10.000
adet sattı. Hermann Hesse’nin hayran kaldığı bu kitap nedeniyle, iki yazar uzun
süre mektuplaştılar.
1943 yılında yazar Klaus Herrmann ile evlendi. Neue Zeitung ve Züricher Weltwoche’de kitap
tanıtımları yazdı.
1954-1959 yılları arasında
besteci Carl Orff ile evli kaldı. Evliliğinin bitmesiyle İtalya’ya giden Rinser,
1962-1966 yılları arasında Vatikan muhabirliği yaptı. Birçok yer gezdi ve Katolik
din adamlarıyla ruhani konular üzerine sohbetler, tartışmalar gerçekleştirdi.
70’li yıllarda Almanya’nın
silahlanmasına ve atom silahlarının kullanılmasına karşı girişilen harekete
katıldı. SPD ve Yeşiller partisine yakınlık duydu.
1985 yılında Zigeuner sein
in Deutschland- Eine Anklage kitabında Almanya’da yaşayan Sinti ve Romanların
azınlıkta kalmış olmalarını eleştirerek, onların yaşamlarının bir azınlık
kaderi olduğunu kaleme aldı.
Türkçede Buruk Aşk adlı bir romanı ve farklı antolojilerde kısaöykülerini bulmak olası.
Emily yenge kocasından bir yıl
sonra öldü. Ölümünün gerçek nedeni anlaşılamadı. Doktor ölü kağıdına “Yaşlılık”
diye yazmış, ama yazdığına kendi de pek inanmamıştı: Çünkü Emily yenge daha
yeni altmışına basmıştı. Ama başka ne
yazabilirdi ki? Doktor onu tanımıyordu. Onu ben tanıyordum, tanıdığım için de
neden öldüğünü biliyordum.
(…) Gottfried amca, Emily yengeyi aldığı zaman o, daha
çocuk denecek yaşta bir kızmış. O yıllarda,
son derece güzel olduğunu söylerler. Gottfried amca karısını taparcasına
sevmiş ve şımartmış. Uzun evlilik yıllarında sabahları yataktan kalkar, ateşi
yakar, kahvaltısını hazırlar ve karısının yatağına girerdi. Sebzeyi, eti alan,
temizlikçi kadına iş gösteren, çivileri çakan, düğmeleri diken, kısacası her
işi gören, oydu. Emily yenge, önceleri bundan hoşlandı, sonra sonra olağan
buldu, daha sonraları, bütün bu işleri yapıyor diye onu hor görmeye başladı.
(…) Çokları ağlıyordu; erkekler
de ağlıyordu. Bunlar yaşlı adamın ölümünden çok, kendininkine benzeyen bir alınyazısı
için gözyaşı döküyorlardı. (Yaşlı Bir Adamın Ölümü, Çeviri: Melahat Toygar)