Kategoriler

17 Nisan 2012 Salı

Bettina von Arnim (1785-1859)





4 Nisan’da Frankfurt’ta doğdu.



1844 yılında Almanya’nın çeşitli bölgelerinden topladığı veriler üzerine kaleme aldığı Armenbuch adlı kitabı, henüz yayınlanmadan toplumsal eleştiri barındırdığı gerekçesiyle Prusya sansürüne takılarak kitabın yayınlanması engellendi. Kıyıda kalmış/bırakılmış birçok yazar gibi 1985 yılında, yani doğumundan 200 yıl sonra Berlin’de, yazarı ve yapıtlarını tanıtmak amacıyla Bettina von Arnim adında bir topluluk kuruldu.

Bir ticaret adamı olan Peter Anton Brentano ve Maximiliane La Roche ve on iki çocuklarından yedincisi olan Bettina von Arnim, sekiz yaşındayken annesinin ölümü üzerine üç kız kardeşiyle Kassel’deki St.Ursula Ordens adlı eğitim enstitüsüne gönderildiler babaları tarafından. 1797 yılındaki Fransız istilasına kadar yaşadıktan sonra yazar olan büyükannesi Sophie von La Roche’un yanında yaşamaya başladı.  Burada sanatçıları, entelektüelleri tanıdı. Kardeşi şair Clemens Brentano onu Achim von Arnim ve Friedrich Karl von Savigny ile tanıştırdı.

1806-1811 yıllarında gizlice Achim von Arnim’le mektuplaşmalarının ardından evlendiler. Bu evlilikten yedi çocuk dünyaya getiren Bettina von Arnim, farklı kentlerde yaşadıkları dönemlerde yazışmalarına devam ederek yaşadıkları mekanları, çocuk eğitimi, para ve farklı sanat tasavvurları gibi konuları tartıştılar. 1831’de Achim von Arnim’in ölümünden sonra Berlin’e taşındı Bettina ve tamamen yazmaya yoğunlaştı. 1801 yılında tanıştığı Karoline von Günderrode ile mektuplaşmalarını da Berlin’de yeniden kaleme alarak Die Günderrode (1840) adlı mektup romanını yayınladı. Ayrıca 1806 yılından sonra Goethe’nin annesi Katharina Elisabeth Goethe ile ahbaplık kurduğu ahbaplığının uzantısındaki mektuplaşmalarına Goethe ile mektuplaşmalarını katarak Goethes Briefwechsel mit einem Kinde (1835) adlı kitabını yayınladı ve bu kitabıyla ün kazandı.

Toplumsal ve politik eleştiriler getiren yazar, kadın eşitliği, ölüm cezalarının son bulması gibi konulardaki fikirleriyle kimilerine göre bir devrimci bir yazar bir mit olurken kimilerine göreyse büyümeyen safdilli bir çocuk ya da kurnaz bir şeyten diye nitelendirildi. 1842 yılında Karl Marx ile tanıştığı rivayet edilen Bettina von Arnim 1990 yılında bir başka yazar, Milan Kundera’nın anlatı kişisine dönüştü. Milan Kundera Bettina von Arnim ve Goethe’nin mektuplaşmalarından yola çıkarak Ölümsüzlük adlı kitabını kaleme aldı. 

“Geceleri tek başıma karanlık odadayken ve komşu ışıklar parlaklıklarını duvara yansıtırken, zaman zaman da ışık huzmeleri büstünü aydınlatırken ya da geceleyin kente sessizlik indiğinde, orada, burada bir köpek havladığında, bir horoz öttüğünde; - beni insani olarak onun neden böyle etkilediğini bilmiyorum, acılar içinde nereye gitmek istediğimi de bilmiyorum.- Seninle sözcüklerle olduğundan farklı bir dille konuşmak istiyorum; kalbine sımsıkı sarılmak istiyorum; - Ruhumun alevler içinde yandığını hissediyorum.- Fırtına öncesi havanın korkunç sessizliği gibi sakin ve soğuk kaldı düşüncelerim ve kalp bir deniz gibi çırpmakta. Sevgili, Sevgili Goethe! Sonra seni hatırlıyorum yine geçmiş bir anıda; ateşin ve savaşın izleri yavaş yavaş yok oluyor ve sen içeriye bir ay ışığı gibi doluyorsun. Sen bu güne kadar tanıdığım ve deneyimlediğim herşeyden daha büyük, daha harikulade ve iyisin.- Tüm yaşamın öyle güzel ki. “ (Goethes Briefwechsel mit einem Kinde, Çeviri: Meral Oraliş)


9 Nisan 2012 Pazartesi

Valerie Jean Solanas (1936-1988)




9 Nisan'da Atlantic City, New Jersey'de doğdu.



Kaliforniya'nın "Aylak Kadın"ı

“Bu toplumdaki hiçbir görüşün kadını ilgilendirmemesi, böyle bir toplumda yaşamak  aptallık. Bundan dolayı aydınlanmış, sorumluluk bilinci ve sansasyon seven kadınlara devlet yönetimini devirmek ve para sistemini yok etmek, kapsamlı otomasyonu kaldırmak ve erkek cinsiyetini yok etmek düşer.” cümleleriyle başlayan  S.C.U.M. Manifesto ve Andy Warhol’a saldırısı tanınan Solanas Amerikalı kadın yazar.

Valerie Solanas Dorothy Biondi ve Louis Solanas’ın iki kızından biri olarak dünyaya geldi.  Maryland’te liseyi bitirdikten sonra University of Maryland’te psikoloji bölümünü bitirdi.
Solanas üzerine yazılanlar ve kimi mahkeme kayıtlarına göre oldukça zorlul bir çocukluk dönemi geçirmiş. Babası tarafından tecavüze uğramış ve 15 yaşında evden kaçarak fahişelik ve kapkaçla hayatını sürdürmüş. Üniversite eğitimini de yine fahişelik yaparak finanse etmiş.

1967 yılında yeraltı edebiyat yapıtlarını yayınlayan Maurice Girodias ile tanışan Solanas, S.C.U.M. Manifesto adlı bildirisinin telif hakkını verdi. Pislik anlamına gelen S.C.U.M. Manifesto, aynı zamanda Society for Cutting Up Men açılımıyla  Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu olarak Türkçeye çevrildi.

1968 yılında Greenwich Village’da sokaktaki çöpleri karıştırarak kendisine yiyecek bulan ve sokakta yaşayan Solanas, Andy Warhol ile tanıştı. I, A Man adlı filminde oynadı. Yazmış olduğu Up your Ass adlı oyunu Warhol’a okutmak istediğinden tek örneği olan el yazmalarını ona verdi. Bir süre sonra fikrini öğrenmek üzere Warhol’a gittiğinde tek kopyası olan oyununun kaybolmuş olduğunu öğrenince çılgına döndü ve hemen ardından edindiği silahla Warhol’un stüdyosunu basarak onu ağır bir şekilde yaraladı. Solanas’ın yayıncısı bu sansasyonel olaydan yararlanarak S.C.U.M. Manifesto’yu yayınladı. Solanas bu eyleminin ardından yargılandı, bir süreliğine akıl hastanesine yatırıldı. 1971 yılında serbest bırakıldıktan sonra yine sokaklarda yaşadı. 52 yaşında anfizem hastalığından öldü. 

1997 yılında hayatı, özellikle de Warhol’u vurmasını konu alan I Shot Andy Warhol adlı film Mary Harron tarafından filme alındı. 2006 yılında Drömfakulteten adıyla gazeteci yazar Sara Strindberg’in kaleme aldığı, 2010 yılında Almancaya Traumfabrik olarak çevrilen biyogragik roman Solanas’ın hayatını konu aldı.