Kategoriler

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Rose Ausländer (1901-1988)


11 Mayıs’ta Czernowitz’te (Bukowina-Avusturya) doğdu.



Neden yazıyorum?
Çünkü sözcükler bizi yaz, diye diretiyor…

Neden yazıyorum?
Belki de Czernowitz’te dünyaya geldiğim için, dünya bana Czernowitz’te geldiği için. Nasıl da özel bir coğrafya. Özel  insanlar. Orada masallar ve mitler havada uçuşur, onlar solunurdu.

Bir yazısında “17 yaşımda günceme notlar almaya, düşünceleri, dizeleri karalamaya başlamıştım. Kısa zamanda şiirin benim yaşam kaynağım olduğu ortaya çıktı” diyen Rose Ausländer, yaşamı boyunca genelde şiir yazdı, şiir yazmadığı zamanlardaysa metinlerinin sözlerini şiirsel bir tınıyla buluşturdu.
Rosalie Beatrice “Ruth” Scherzer olarak dünyaya gelen yazar, Czernowitz ve Budapeşte’de ilk ve ortaokula gitti. Viyana’da ticaret lisesi bitirdi. Spinoza, Brunner, Platon ve Freud üzerine okumalar yaptı ve bu okumalar şiirlerine yansıdı. Felsefe ve edebiyatbilim alanlarında Czernowitz Üniversitesi’nde misafir öğrenci oldu (1919-1920). Babasının ölümünden sonra Amerika’ya göç etti (1921). İlk şiirlerini orada yayınladı, redaktörlük yaptı.
1923’te New York’a yerleşti ve üniversite yıllarından tanıştığı Ignaz Ausländer ile evlendi ve 1926’da ayrıldılar. Aynı yıl Amerikan vatandaşı oldu.
Amerika ve Kıta Avrupası arasında bir saat sarkacı gibi uzun yıllar gitti geldi Rose Ausländer. Zorunlu ya da gönüllü sürgünlüklerdi biraz da bu seyahatler. Aşklar, hastalık, savaş onu bu serüvene sürüklemişti biraz da. Sözgelimi hasta annesinin bakımı için Czernowitz’e döndü. Orada gazeteci Helios Hecht ile tanıştı ve 1928’de yeniden Amerika’ya gitti. 1931 yılına kadar Amerika’daki Almanca gazetelerde şiir ve deneme yazıları yazdı. Yeniden Czernowitz’e döndü. Çeşitli antolojilerde, gazete ve dergilerde şiirleri yayınlandı. İngilizce dersler verdi ve çeviri yaptı. Ancak Hitler’le Stalin’in yaptıkları anlaşma sonucunda Sovyet askerlerinin Czernowitz’e girmeleriyle birlikte 1940 yılında, Rose Ausländer Amerikan casusu olduğu iddiasıyla tutuklandı ve dört ay hapisten sonra serbest bırakıldı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Czernowitz kentinin gettosunda sıkışıp kaldı. Barınaklarda saklandı, ölümle burun buruna geldiyse de kenti terk etmedi. Paul Celan ile bu kaçışlar sürecinde tanıştı.
1948-1956 yılları arasında şiirlerini İngilizce yazdı. 1965’te Düsseldorf’a gitti ve Blinder Sommer kitabını yayınladı. Bu onun 1939’dan beri ilk kez yayınlanan kitabıydı. Ohne Visum (1974) Andere Zeichen (1976) vb. daha birçok kitap yayınladı. Kitaplarıyla Dorste Ödülü, Andreas Gryphius Ödülü, Bavyera Eyaleti Güzel Sanatlar Akademisi’nin Büyük Edebiyat Ödülü vb. ödüllere layık görüldü.
1972 yılında Düsseldorf’taki Yahudi Cemaatinin bakımevi olan Nelly Sachs Haus’a yerleşti.Buradan 1987’de ayrıldı. Hemen ardından en verimli dönemini geçirerek yaklaşık yirmiye yakın kitap yazdı. İnsanlarla olan ilişkilerini her geçen gün biraz daha seyrekleştirdi. Ölümünden kısa bir süre önce “herşeyin söylenmiş olduğu” düşüncesiyle yazmaya son verdi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.