11 Mayıs’ta Czernowitz’te (Bukowina-Avusturya) doğdu.
Neden yazıyorum?
Çünkü sözcükler bizi yaz, diye diretiyor…
Neden yazıyorum?
Neden yazıyorum?
Belki de Czernowitz’te dünyaya geldiğim
için, dünya bana Czernowitz’te geldiği için. Nasıl da özel bir coğrafya. Özel insanlar. Orada masallar ve mitler havada
uçuşur, onlar solunurdu.
Bir yazısında “17 yaşımda
günceme notlar almaya, düşünceleri, dizeleri karalamaya başlamıştım. Kısa
zamanda şiirin benim yaşam kaynağım olduğu ortaya çıktı” diyen Rose Ausländer,
yaşamı boyunca genelde şiir yazdı, şiir yazmadığı zamanlardaysa metinlerinin
sözlerini şiirsel bir tınıyla buluşturdu.
Rosalie Beatrice “Ruth”
Scherzer olarak dünyaya gelen yazar, Czernowitz ve Budapeşte’de ilk ve
ortaokula gitti. Viyana’da ticaret lisesi bitirdi. Spinoza, Brunner, Platon ve
Freud üzerine okumalar yaptı ve bu okumalar şiirlerine yansıdı. Felsefe ve
edebiyatbilim alanlarında Czernowitz Üniversitesi’nde misafir öğrenci oldu (1919-1920).
Babasının ölümünden sonra Amerika’ya göç etti (1921). İlk şiirlerini orada
yayınladı, redaktörlük yaptı.
1923’te New York’a yerleşti
ve üniversite yıllarından tanıştığı Ignaz Ausländer ile evlendi ve 1926’da ayrıldılar.
Aynı yıl Amerikan vatandaşı oldu.
Amerika ve Kıta Avrupası
arasında bir saat sarkacı gibi uzun yıllar gitti geldi Rose Ausländer. Zorunlu
ya da gönüllü sürgünlüklerdi biraz da bu seyahatler. Aşklar, hastalık, savaş
onu bu serüvene sürüklemişti biraz da. Sözgelimi hasta annesinin bakımı için
Czernowitz’e döndü. Orada gazeteci Helios Hecht ile tanıştı ve 1928’de yeniden
Amerika’ya gitti. 1931 yılına kadar Amerika’daki Almanca gazetelerde şiir ve
deneme yazıları yazdı. Yeniden Czernowitz’e döndü. Çeşitli antolojilerde,
gazete ve dergilerde şiirleri yayınlandı. İngilizce dersler verdi ve çeviri
yaptı. Ancak Hitler’le Stalin’in yaptıkları anlaşma sonucunda Sovyet
askerlerinin Czernowitz’e girmeleriyle birlikte 1940 yılında, Rose Ausländer
Amerikan casusu olduğu iddiasıyla tutuklandı ve dört ay hapisten sonra serbest
bırakıldı.
İkinci Dünya Savaşı
sırasında Czernowitz kentinin gettosunda sıkışıp kaldı. Barınaklarda saklandı,
ölümle burun buruna geldiyse de kenti terk etmedi. Paul Celan ile bu kaçışlar
sürecinde tanıştı.
1948-1956 yılları arasında
şiirlerini İngilizce yazdı. 1965’te Düsseldorf’a gitti ve Blinder Sommer kitabını yayınladı. Bu onun 1939’dan beri ilk kez
yayınlanan kitabıydı. Ohne Visum
(1974) Andere Zeichen (1976) vb. daha
birçok kitap yayınladı. Kitaplarıyla Dorste Ödülü, Andreas Gryphius Ödülü,
Bavyera Eyaleti Güzel Sanatlar Akademisi’nin Büyük Edebiyat Ödülü vb. ödüllere
layık görüldü.
1972 yılında Düsseldorf’taki
Yahudi Cemaatinin bakımevi olan Nelly Sachs Haus’a yerleşti.Buradan 1987’de
ayrıldı. Hemen ardından en verimli dönemini geçirerek yaklaşık yirmiye yakın
kitap yazdı. İnsanlarla olan ilişkilerini her geçen gün biraz daha
seyrekleştirdi. Ölümünden kısa bir süre önce “herşeyin söylenmiş olduğu”
düşüncesiyle yazmaya son verdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.