Kategoriler

17 Ağustos 2012 Cuma

Herta Müller (1953)







 17 Ağustos’ta Romanya, Nitzkydorf’ta doğdu.



Dil vatan değildir, dili bir başka ülkeye yanınızda götürebilirsiniz.

Nobel Edebiyat ödülünü 2009 yılında alan Herta Müller’in Herztier (Yürekteki Hayvan olarak Türkçeye çevrildi) adlı ikinci romanı Romanya’da diktatör Çavuşesku döneminde deneyimlenmiş bir yaşamın acılarını öyküler. Devlet baskısının ve terörünün kol gezdiği, düşünce özgürlüğünün olmadığı bir toplumsal yaşam içinde, bireyler arasında güvensizlik, aldatma, hayal kırıklığı, çıkarlar üzerine kurulu ilişkiler ve böylesi bir ortamda dönüşü olmayan umarsız bir çıkmazda bulunan insanların öyküsüdür anlatılan. Müller kısa kısa cümlelerle kurguladığı romanında, toplumsal ve bireysel kargaşanın imgesel ve metaforik dışavurumu metne şiirsel bir boyut katar.
Yürekteki Hayvan büyük ölçüde yazarın özyaşamöyküsel özelliklerini de barındırır içinde. Romanın ben anlatıcısı tıpkı yazar gibi teknik çevirmenlik, Almanca öğretmenliği ve yazarlık yapan entelektüel bir kadındır. Müller Romanya’nın Banat Bölgesi’nde doğmuş, orada yaşayan Alman bir azınlık ailenin kızı. Büyükbabası hali vakti yerinde bir çiftçi ve tüccardı, ancak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından tüm mal varlığına el konularak, kamusallaştırıldı. Annesi yıllarca Sovyet rejiminde mecburi hizmet yapmak zorunda kaldı. Babasıysa, tıpkı romandaki gibi, hem Nazi Toplama Kamplarında görev yapan hem de gerektiğinde savaşa katılan SS-Birlikleri’nde askerdi.
1972-1976 yıllarında Temeşvar Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Romanya’nın güvenlik/gizli örgütü Securitate, Müller’i işbirliği için görevlendirmek istediyse de, bu teklifi reddederek 1987 yılında kendisi gibi yazar olan eşi Richard Wagner ile Batı Almanya’ya göç etti.
Niederungen adlı ilk romanının el yazmaları Romanya’da dört yıl boyunca yayınevinde tutuldu ve ancak 1982 yılında sansürlenmiş haliyle yayınlandı. Roman daha sonra Berlin’de 1984 yılında orijinal haliyle yeniden yayınlandı.
Müller Kassel, Tübingen, Freie Universität Berlin gibi üniversitelerde misafir öğretim görevlisi olarak konferanslar ve seminerler verdi. Halen Berlin’de yaşayan sanatçının Yürekteki Hayvan (Çev.: Ç.Tanyeri) romanının yanı sıra Tilki Daha o Zaman Avcıydı (Çev.: N. Oral) ve Tek Bacaklı Yolcu (Çev.: Ç.Tanyeri) adlı romanları Türkçeye çevrildi.



Küçük dikdörtgende akşam olmuştu, ama vakit çok geç değildi. Hoparlör işçi şarkıları söylüyor, sokakta hâlâ  ayakkabılar gidip geliyor, bakımsız parktan hâlâ sesler duyuluyordu, yapraklar henüz kara değil, griydi.
Lola yatakta yatıyordu, ayağındaki kalın çoraplardan başka üzerinde bir şey yoktu. Abim akşamları koyunları eve getiriyor, diye yazıyor Lola. Kavun tarlasından geçiyor (…)
Böylece Lola’nın öğreniminin dördüncü yılında, birşeyler olduğunda, saat öğleden sonra yaklaşık üçü gösteriyordu. Kızların giysileri Lola’nınkilerden ayrılmış, yatakların üzerine konmuştu. Yakıcı güneş dikdörtgene düşmüş, toz yerdeki muşambanın üzerine gri bir post gibi serilmişti. Ve Lola’nın yatağının yanı, artık broşürlerin durmadığı yer çıplak, koyu bir lekeydi. Lola ise benim kemerimle kendini asmış, dolapta sallanıyordu.(…)
Bu odadaki hiçbir devinimin nedeni yoktu. Kimse giysilerini yataktan alıp dolaba asmaya cesaret edemediği için, susmuş, elleriyle birşeyler yapmıştı. Yaşama katlanamadığın zamanlarda dolabını düzenle. O aman dertler ellerinin arasından kayıp gider, kafan boşalır, diyor anne.
Lola’nın tümceleri, söylenebiliyordu ancak, yazılamıyordu. En azından benim tarafımdan. Düşler gibi söze dökülebiliyor, ama kağıda dökülemiyorlardı. Yazmaya kalktığımda ellerimin arasında solup gidiyorlardı. (Herta Müller, Yürekteki Hayvan, Çeviren:Çağlar Tanyeri)