17 Ağustos’ta Romanya, Nitzkydorf’ta doğdu.
Dil vatan değildir, dili bir başka ülkeye yanınızda götürebilirsiniz.
Nobel Edebiyat ödülünü 2009
yılında alan Herta Müller’in Herztier
(Yürekteki Hayvan olarak Türkçeye
çevrildi) adlı ikinci romanı Romanya’da diktatör Çavuşesku döneminde
deneyimlenmiş bir yaşamın acılarını öyküler. Devlet baskısının ve terörünün kol
gezdiği, düşünce özgürlüğünün olmadığı bir toplumsal yaşam içinde, bireyler
arasında güvensizlik, aldatma, hayal kırıklığı, çıkarlar üzerine kurulu
ilişkiler ve böylesi bir ortamda dönüşü olmayan umarsız bir çıkmazda bulunan
insanların öyküsüdür anlatılan. Müller kısa kısa cümlelerle kurguladığı
romanında, toplumsal ve bireysel kargaşanın imgesel ve metaforik dışavurumu
metne şiirsel bir boyut katar.
Yürekteki Hayvan büyük ölçüde
yazarın özyaşamöyküsel özelliklerini de barındırır içinde. Romanın ben
anlatıcısı tıpkı yazar gibi teknik çevirmenlik, Almanca öğretmenliği ve
yazarlık yapan entelektüel bir kadındır. Müller Romanya’nın Banat Bölgesi’nde
doğmuş, orada yaşayan Alman bir azınlık ailenin kızı. Büyükbabası hali vakti
yerinde bir çiftçi ve tüccardı, ancak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği
tarafından tüm mal varlığına el konularak, kamusallaştırıldı. Annesi yıllarca
Sovyet rejiminde mecburi hizmet yapmak zorunda kaldı. Babasıysa, tıpkı
romandaki gibi, hem Nazi Toplama Kamplarında görev yapan hem de gerektiğinde
savaşa katılan SS-Birlikleri’nde askerdi.
1972-1976 yıllarında Temeşvar
Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Romanya’nın güvenlik/gizli
örgütü Securitate, Müller’i işbirliği için görevlendirmek istediyse de, bu teklifi reddederek 1987
yılında kendisi gibi yazar olan eşi Richard Wagner ile Batı Almanya’ya göç
etti.
Niederungen adlı ilk romanının el
yazmaları Romanya’da dört yıl boyunca yayınevinde tutuldu ve ancak 1982 yılında
sansürlenmiş haliyle yayınlandı. Roman daha sonra Berlin’de 1984 yılında orijinal
haliyle yeniden yayınlandı.
Müller Kassel, Tübingen,
Freie Universität Berlin gibi üniversitelerde misafir öğretim görevlisi olarak
konferanslar ve seminerler verdi. Halen Berlin’de yaşayan sanatçının Yürekteki Hayvan (Çev.: Ç.Tanyeri) romanının yanı sıra Tilki
Daha o Zaman Avcıydı (Çev.: N. Oral) ve Tek Bacaklı Yolcu (Çev.: Ç.Tanyeri) adlı romanları Türkçeye çevrildi.
Küçük dikdörtgende akşam olmuştu, ama vakit çok geç değildi.
Hoparlör işçi şarkıları söylüyor, sokakta hâlâ ayakkabılar gidip geliyor,
bakımsız parktan hâlâ sesler duyuluyordu, yapraklar henüz kara değil, griydi.
Lola yatakta yatıyordu, ayağındaki kalın çoraplardan başka
üzerinde bir şey yoktu. Abim akşamları koyunları eve getiriyor, diye yazıyor
Lola. Kavun tarlasından geçiyor (…)
Böylece Lola’nın öğreniminin dördüncü yılında, birşeyler olduğunda,
saat öğleden sonra yaklaşık üçü gösteriyordu. Kızların giysileri Lola’nınkilerden
ayrılmış, yatakların üzerine konmuştu. Yakıcı güneş dikdörtgene düşmüş, toz
yerdeki muşambanın üzerine gri bir post gibi serilmişti. Ve Lola’nın yatağının
yanı, artık broşürlerin durmadığı yer çıplak, koyu bir lekeydi. Lola ise benim
kemerimle kendini asmış, dolapta sallanıyordu.(…)
Bu odadaki hiçbir devinimin nedeni yoktu. Kimse giysilerini
yataktan alıp dolaba asmaya cesaret edemediği için, susmuş, elleriyle birşeyler
yapmıştı. Yaşama katlanamadığın zamanlarda dolabını düzenle. O aman dertler
ellerinin arasından kayıp gider, kafan boşalır, diyor anne.
Lola’nın tümceleri, söylenebiliyordu ancak, yazılamıyordu. En
azından benim tarafımdan. Düşler gibi söze dökülebiliyor, ama kağıda
dökülemiyorlardı. Yazmaya kalktığımda ellerimin arasında solup gidiyorlardı. (Herta
Müller, Yürekteki Hayvan, Çeviren:Çağlar Tanyeri)